0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Büyük Birlik Partisi Kapaklı İlçe Başkanı Fatih Diler, son dönemde ülkemizde yaşanan çocuk tecavüzleri ve terör olaylarına ilişkin sert bir mesaj yayımladı.

Başkan Diler yaptığı yazılı basın açıklamasında, “1 Ekim 2018 tarihinde “idam teklifimizi”; milletimize, yüce meclisimize sunmuştuk bekliyoruz! Her işlenen suçun; hem ateşin düştüğü yerde, hem toplum vicdanında, hem de hukukta aynı oranda karşılığı olmalı diye düşünüyoruz. İdam istiyoruz! Ayrıca, Meclise 2 Milyon imzayla sunduğumuz idam yasasını hiçbir parti onaylamadı. İdam yasası ve şehitlerimizin suikastinin aydınlatılması Meclisin namus ve şeref borcudur” dedi.

Başkan Diler’in açıklaması şu şekilde;
Bu sebeple, “idam cezası”nın tekrar geri gelmesi gerektiği noktasındaki düşüncemizi teklife dönüştürdük. Teklifimiz sınırlı ve sadece iki sapıklık derecesindeki cani, katil suçunu ve sonu ölümle biten terör eylemlerini kapsamaktadır. Biz mazlumların, halkın, sokağın, milletin vicdanının temsilcisi büyük birlik partisi olarak milletin gündemini, meclise taşıdık ve inanıyoruz ki vicdan sahibi milletvekilleri buna destek olsun. Büyük birlik partisi olarak, 1 Ekim tarihinde “idam teklifimizi”; milletimize, yüce meclisimize ve siz değerli milletvekillerimize sunmuş bulunuyoruz. Bu kısa konuşmam süresi içerisinde be teklifi niçin sunduğumuzla ilgili niyet ve gerekçelerimizi ihtiva eden düşünce ve gerekçelerimizi gazi meclisimizle paylaşıyoruz. Çünkü, büyük birlik partisi olarak olaya, vicdanları sızlatıp öfke nöbetlerine sokan hunharca işlenmiş suçlar veya ideolojik kaygıların etkisi altında biçimlendirilmiş suç tanımları penceresinden bakmıyoruz.

“HUKUK VE ADALETİN ASLİ GAYESİ CAYDIRMA DEĞİL, “CEZA”DIR”
İdam cezasına, salt bir ‘caydırıcılık’ olarak değil de, ‘cezalandırma’ olarak da bakmak gerektiğini düşünüyoruz. Bu son derece önemlidir. Hukuk ve adaletin asli gayesi caydırma değil, “ceza”dır. İdam cezası, belirli ağır suçlara verilir ve “özel” bir cezadır. Bu sebepledir ki idam cezası sadece sosyal hayatta ve vicdanlarda, infial yaratan suçları işlemeye niyetleri olanları en etkili şekilde caydırmaktan öte, insanların vicdanındaki adaleti ve adalete olan güveni sağlamak amacıyla geri gelmelidir. şimdi bakıyorsunuz; kişi, “canavarca his saikiyle cinayet işlemekten” ömür boyu hapis cezası almış.

“ÖMÜR BOYU HAPİS CEZASI, İŞLENİLEN SUÇUN TAM KARŞILIĞI DEĞİLDİR”
Bir bakıyorsunuz katil, cani; “cezaların infazı hakkında kanunlar”daki esnekliklerden ötürü ömür boyu içeride cezasını çekeceği yerde, belli bir süre hapiste yattıktan sonra, şartlı tahliye, af vs. Gibi esnek hükümlerden yararlanıp salıveriliyor! yani, ölüm cezası yerine konulan ömür boyu hapis cezasına mahkûm olanlar, hiçbir zaman ömür boyu hapiste kalmamakta, ömürlerini cezaevlerinde tamamlamamaktadırlar. Esasen mevcutta olan ömür boyu hapis cezası, işlenilen suçun “tam karşılığı da” değildir.