0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Çevre Gönüllüsü Hakan Dedeoğlu Yazdı; Geleceğine sahip Çık!

Kafaların genellikle kirli olduğu, ya da kirletildiği ülkemizde, topraklarımızın, sularımızın ve nefes almak zorunda olduğumuz havamızın temiz olması, aslında kalabilmesi bugünkü yaşananlar sonucu söz konusu bile değildir. Geleceğimiz itibarıyla çocuklarımıza örnek olmak adına yapılan etkinlikler aslında güzeldir ama! Aynı anda günü savmaktır da! Bu nokta da daha planlı olarak alınan kararların uygulanması ancak ciddi ve kendimizi kandırmadan! Örneğin; geçenlerde İlimize gelen çevre bakanımızın halka hitaben konuşmasında olduğu gibi “Ergene’nin sadece rengi kirli” demiş! Tam olarak buysa söylenen aslında bu benim sözünü ettiğim “ Kafa Kirliliği” ile ilgili durumun sonucudur. Ne zaman ki %100 dürüst olacağız, ancak o zaman çocuklarımıza verdiğimiz sözleri tuttuğumuz gün, bu işler yoluna girecektir.
Yıllar önce bu konuda Birleşmiş Milletler Örgütü 1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de 133 ülkenin katılımı ile düzenlediği zirvede, 5 Haziran tarihinin “ Dünya Çevre Günü” olmasını oybirliği ile kabul etmişti. O tarihten bu yana çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla dünya genelinde çeşitli etkinlikler düzenlenmeye başlandı ve bizlerde buna yıllarca destek verdik. Bu çerçevede 2006 Yılı Dünya Çevre Günü’nün ana teması “Çöller ve Çölleşme ”, sloganı ise “Kurak Alanlar Çölleşmesin” olarak belirlendi.

Dünya Çevre Günü’nün ana teması olan “Çölleşme“ ne yazık ki ülkemizi doğrudan ilgilendiren ve maruz kaldığımız çok önemli bir tehdit olmuştur. Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin 2000 yılı bitiminde açıkladığı rapora göre, ülkemizin yer aldığı Akdeniz ve Orta Doğu bölgesinde kuraklık artışı ve tarımsal verimde düşüş öngörmekte, küresel ısınmanın zararlı etkilerini en önce ve en şiddetli biçimde yaşayabileceğimize dikkat çekmektedir. Aynı şekilde Çölleşmeyle Savaş Eylem Planı verilerine göre düzenlenen Dünya Çölleşme Haritası’nda Anadolu, çölleşme tehlikesi derecesi yüksek ve çok yüksek sınıfa sokulmaktadır.

Çölleşme küresel bir sorundur ve ekonomik kaynaklar üzerinde büyük bir yüktür. Bugün Dünya yüzeyinin üçte biri veya bir başka deyişle 4 milyar hektarı aşkın arazi çölleşme tehdidi altındadır. Ayrıca, ihtiyaçlarının çoğu için toprağa bağımlı olan 1,2 milyarı aşkın insanın hayatı ve 110 ülkedeki dünyanın en yoksulları da aynı kaderi paylaşmaktadır. Oysa BM Çevre Programı UNEP’e göre; küresel düzeyde, çölleşmeden doğrudan etkilenen bölgelerde yıllık gelir kaybı 42 milyar dolarken, çölleşme ile mücadelenin yıllık bedeli sadece 2,4 milyar dolardır. Bugün rakamlar daha da artmıştır.

Açlık, susuzluk, işsizlik ve iç göç toprakları çölleşen bir ülkenin temel sorunlarıdır. Kırsaldan kente göç beraberinde tarımsal üretimde azalma ve kentlerde yoğun işsizliği getirmektedir. Bunun sonucunda ülke genelinde işsizlik şiddetlenmekte, gelir dağılımındaki adaletsizlik artmakta, çarpık kentleşme, çevre kirliliği, doğal kaynakların aşırı kullanımı ve tahribi gündeme gelmektedir. Bu konuda Trakya’mız da ki sürekli altını çizdiğimiz gerçeklerle daha fazla yaşayabilmemiz mümkün olmadığını görmek zorundayız. Özellikle ortalama 2600 fabrikanın olduğu gerçeğiyle verimli topraklarımızı korumak kesinlikle mümkün gözükmemektedir. Bölgedeki su varlığı giderek azalmaktadır. Dolayısıyla su tükendiğinde bölgede sanayi adına bir şey kalmayacaktır. Toprak; yaşamın ön koşulu, yeniden üretemeyeceğimiz ve satın alamayacağımız tek varlığımızdır. Bu nedenle Toprağı verimli kılmak için, önce o toprağı korumak, korunan toprağı ıslah edip geliştirmek ve verimli kılmak gerekir.

TEMA Vakfı olarak toprağın üretilemeyen bir kaynak olduğuna dikkat çekmek ve duyarlı halkımızı harekete geçirmek üzere 2006 yılında TOPRAK YOKSA HAYAT YOK… EL KOYUN ana temalı bir kırsal kalkınma seferberliği başlatmıştık. El Koyun Kampanyası ile Ardahan, Hatay, Erzurum, Kastamonu, Kırklareli,( Kuzuçardağı köyünde) Konya ve Şanlıurfa’da toplam 10 köyde kırsal kalkınma projesi gerçekleştirildi. Dünya Çevre Günü ve Haftası dolayısıyla kamuoyunun bu konudaki duyarlılığının üst seviyede olmasından hareketle topraklarımızı korumak, verimini arttırmak için herkesi daha fazla gecikmeden “Geleceğimize El Koymaya” davet ediyoruz.

Saygılarımla..
Hakan Dedeoğlu – Lüleburgaz